
H.Merkezi: Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), 19 Aralık katliamına ilişkin İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şube binasında basın toplantısı düzenledi.
İHD Hapishaneler Komisyonu adına söz alan Muharrem Kurşun, 19 Aralık katliamının aynı zamanda kolektif bir direniş olduğuna dikkat çekti, hapishanelerdeki direnişin hala sürdüğünü vurguladı.
19 Aralık katliamı direnişçisi ve Wernicke Korsakoff’lu Fadime Akalın, kendileri açısından zulmün olduğu her yerde direnmek gerektiğinin altını çizdi.
TDİ adına basın açıklamasını okuyan Ecem Taşdelen, hapishanelerin devrimci mücadelenin en sert şekilde yaşandığı yerler olduğunu kaydetti, “Toplumsal mücadele büyüdükçe, bu mücadele sokaklara yansıdıkça hapishaneler, mücadelenin önemli alanlarından biri haline gelir. Devletin dışarıda kontrolü sağlama politikaları içeriye de yansır” dedi.
28 devrimci tutsak katledildi
Devletin denetimi sağlamak için önce devrimci tutsaklara saldırdığına işaret eden Taşdelen, 19 Aralık katliamının bu toprakların tarihinde bir milat olduğunu belirtti. Taşdelen şunları da söyledi:
“Devletin şiddet ve zorbalığının en açık göstergesidir. Devletin 20 zindanda birden eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği katliamın tarihi. Adına ‘Hayata Dönüş’ dedikleri 28 devrimci tutsağın katledildiği, yüzlercesinin de yaralandığı tarih. Hitler’in gaz odalarını aratmayan, çeşitli kimyasallarla, ağır silahlarla devrimci tutsakların diri diri yakıldığı, katledildiği, yaralandığı tarih.”
Devrimci irade kazandı
Devrimci tutsakların asla teslim olmadıklarını vurgulayan Taşdelen, “Devletin zindanlarında özgürlük mücadelesi verenlerin tarihidir. Devrimci iradenin, iktidarlar karşısındaki zaferidir, teslim alınamayacağının göstergesidir” diye konuştu.
28 devrimci katledildiğini, yüzlercesinin sakat kaldığını anımsatan Taşdelen, katledilen devrimcilerin isimlerini şu biçimde sıraladı:
“Bayrampaşa‘da; Murat Ördekçi, Cengiz Çalıkoparan, Ali Ateş, Mustafa Yılmaz, Fırat Tavuk, Aşur Korkmaz, Nilüfer Alcan, Şefinur Tezgel, Yazgül Güder Öztürk, Gülser Tuzcu, Seyhan Doğan, Özlem Ercan çektiler halayın başını.
Ümraniye‘de; Ahmet İbili, Ercan Polat, Umut Gedik, Ata Akçagöz, Rıza Poyraz
Çanakkale‘de; Fidan Kalşen, Fahri Sarı, Sultan Sarı, İlker Babacan
Bursa‘da; Murat Özdemir, Ali İhsan Özkan
Çankırı‘da; İrfan Ortakçı, Hasan Güngörmez
Uşak‘ta; Berrin Bıçkılar, Yasemin Cancı
Ceyhan‘da; Halil Önder ölümsüzlüğe uğurlandı.”
Tutsaklar tek tip giymeyecek
Katliamın ardından F Tipi hapishanelerde başlayan ölüm orucu eylemlerinde 122 devrimcinin ölümsüzleştiğini, yüzlercesinin sakat kaldığını kaydeden Taşdelen
Sözlerini şu biçimde sonlandırdı:
“Bundan 18 yıl önce devrimcileri zindanlarda yakanlar, katledenler, bugün tutsakları ring araçlarında diri diri yakmaya, işkencelerde katletmeye, tecritle ve ‘tek tip elbise’yle yıldırmaya çalışıyor. Devrimci tutsaklar zindanlardan ‘tek tip elbise’ giymeyeceklerini ve mücadeleye hazır olduklarını haykırıyor. Onların beton duvarlar, dikenli teller ve demir parmaklıklar ardındaki mücadelesinde; bizler, devrimci tutsakların yoldaşları, aileleri ve yakınları olarak onları yalnız bırakmayacağız, tek tip dayatmasına izin vermeyeceğiz.”
Kaynak: ETHA