Gebze Sendikalar Birliği, artan hayat pahalılığı ve yaklaşan asgari ücret görüşmeleri öncesinde Gebze Kent Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenleyerek taleplerini sıraladı. Açıklamayı okuyan Gebze Sendikalar Birliği Dönem Sözcüsü ve Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şube Başkanı Necmettin Aydın, Türkiye’de milyonlarca işçinin kaderinin kapalı kapılar ardında belirlenmek istendiğini söyledi.
Emek düşmanı politikalar sonucunda asgari ücretin artık bir taban ücret olmaktan çıkıp milyonlarca çalışanın ortalama ücreti haline geldiğini belirten Aydın, belirlenecek rakamın açlık sınırının altında kalmasının pazarlık konusu yapılamayacağını vurguladı.
Açıklamada 160 bin işçiyi ilgilendiren Metal grubu toplu iş sözleşmesine dair insanca yaşanacak ücret taleplerinden vergide adalet talebine, Gebze’de 2’si çocuk 7 kadın işçinin yaşamını yitirmesiyle yeniden ortaya çıkan acil iş sağlığı ve güvenliği taleplerine yer verilirken ortak talepler için birleşik mücadele çağrısı yapıldı.
Asgari ücretin tek bir işçinin değil, tüm hane halkının ihtiyaçları gözetilerek hesaplanması gerektiğini belirten Aydın, Sendikalar Birliğinin ücretin yoksulluk sınırına doğru yükseltilmesi talebini açıkladı. Aydın, enflasyonun yüksek seyri nedeniyle asgari ücretin yılda en az iki kez güncellenmesi gerektiğini ifade ederken, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun demokratikleştirilerek gerçek işçi temsilcilerinin masadaki ağırlığının artırılması çağrısında bulundu.
‘Kaza değil cinayet’
“Asgari ücret tartışması, ülkenin dört bir yanından gelen acı haberlerden; iş cinayetlerinden, çöken binalardan, hayatını kaybeden emekçilerden bağımsız değildir” diyen Aydın, Dilovası’da ikisi çocuk 7 işçinin yanarak hayatını kaybetmesinin çalışma yaşamının gerçek yüzünü ortaya serdiğini söyledi. Yetersiz denetim, maliyet düşürme bahanesi ve taşeronlaşma politikalarının birleşmesiyle yaşananların kaza değil, sistematik bir cinayet olduğunu vurgulayan Aydın, Gebze’de çöken binada yaşamını yitirenlerin de denetimsizliğin ve rant politikalarının kurbanı olduğunu ifade etti.
IMF’den asgari ücret talebi
Geçtiğimiz hafta Türkiye raporunu yayımlayan IMF, tüm ücret zamlarının hedeflenen enflasyon oranında (2026 yılı için yüzde 16) arttırılması çağrısını yaptı. Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu yükseltirken “Ücret artışlarının gerçekleşen değil, beklenen enflasyona göre yapılması” şartını öne çıkardı. Morgan Stanley 2026 için yüzde 20-25 zam önerirken, JP Morgan yüzde 20’lik zam istedi. 2024’te yapılan yüzde 30’luk artış dahi nisan ayından bu yana asgari ücreti açlık sınırının üzerine çıkarmaya yetmedi.
Açlık sınırının her ay yüzde 1 yükseldiği varsayıldığında, asgari ücrete yapılacak yüzde 20 oranındaki zam 2026 yılı ocak ayı açlık sınırının yüzde 10.3 altında kalacak. Zam oranı yüzde 25 olur ise ücret ocak ayı açlık sınırının yüzde 6.55 düzeyinde altında olacak. 2026 sonunda yüzde 20 zam almış asgari ücret açlık sınırının yüzde 19.6 altına düşecek. Yüzde 25 zamlandırılmış asgari ücret ise gelecek yıl sonu açlık sınırının yüzde 16.24 oranında altında kalmış olacak.
(Evrensel)
