EmekGüncel

TPI işçilerinden Ankara’da ABD Büyükelçiliği önünde açıklama: Hakkımızı alacağız!

Hak gasplarına ve işten atmalara karşı aylardır direnen TPI işçileri, mücadelelerini Ankara’ya taşıdı. ABD Büyükelçiliği önünde açıklama yapan işçiler, “Biz dilenmeye değil, hakkımız olanı almaya geldik. Bu mücadele işçi sınıfının onur mücadelesidir” dedi.

ANKARA – Petrol-İş üyesi TPI işçileri, hak gasplarına ve işten atmalara karşı sürdürdükleri direnişi Ankara’ya taşıdı.
Bugün saat 10.30’da Söğütözü Metro Durağı’nda toplanan işçiler, ABD Büyükelçiliği önüne yürüyüş gerçekleştirdi.

“TPI işçileri yalnız değildir”

Dün (10 Kasım) İzmir’den yola çıkan işçileri, sabah saatlerinde Ankara’ya vardıklarında Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri karşıladı. “TPI işçileri yalnız değildir” ve “Zafer direnen işçilerin olacak” sloganlarıyla başlayan buluşma, yürüyüşle devam etti.

İşçiler, “Bakanlık uyuma, işçilere sahip çık!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” ve “Türk-İş uyuma, işçilere sahip çık!” sloganlarıyla yürüyüşlerini sürdürdü.

“Boyun eğmeyeceğimizi göstermeye geldik”

Konsolosluk önünde yapılan açıklamada direniş süreci ve yaşanan gelişmeler aktarıldı. İşçiler, Amerikan mahkemesinin TPI şirketiyle ilgili “Chapter 11” borç yapılanması kararının “iflas” olarak yansıtıldığını, oysa şirketin borçlarını yeniden yapılandırarak sermayesini koruduğunu belirtti.

Açıklamada, “TPI’nın Menemen ve Çiğli fabrikalarını satacağı haberi geldi. Boyun eğmeyeceğimizi göstermeye geldik.” denildi.

İşçiler, Türkiye’deki iki fabrikanın Dubai merkezli XCS Composites şirketine devredildiğini hatırlatarak, sendikanın ve işçilerin bu süreçte muhatap bulamadığını vurguladı. “Türk-İş Başkanı ile birlikte Çalışma Bakanlığı’na gittik, bize ‘yapılacak bir şey yok’ denildi.” sözleriyle devlet kurumlarının sessizliği eleştirildi.

“Bu mücadele işçi sınıfının onur mücadelesidir”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Biz buraya dilenmeye değil, hakkımız olanı talep etmeye geldik. Bu mücadele sadece hak mücadelesi değil, işçi sınıfının onur mücadelesidir. Bugün buraya yalnızca 2 bin 300 TPI işçisi değil, tüm Türkiye işçi sınıfının onuru geldi.”

“Bu cüret nereden geliyor?”

Çalışma Bakanlığı ve ilgili kurumlara da şu sorular yöneltildi:

“Grevde olan bir işletmede işçi çıkarmak yasakken, TPI nasıl oluyor da işçi çıkarabiliyor? Bu pervasızlık, bu kanunsuzluk nereden güç alıyor?
Bir Amerikan tekeli işçilerin emeğini sömürüp haklarını gasp ederken buna ‘dur’ diyecek kimse yok mu?”

İşçiler, haklarını “Amerikan tekeline ve onun fason şirketlerine bırakmayacaklarını” belirterek, “Kendimizin ve çocuklarımızın geleceğini kimseye yedirmeyeceğiz.” dedi.

“Sendikamızı karalamaya değil, sahip çıkmaya geldik”

Direnişin altıncı ayında Petrol-İş yönetimine yönelik eleştiriler de yinelendi. Açıklamada, “Üyesi neredeyse bir sendika oradadır. Sendikalar siz yöneticilerin değil, biz işçilerin örgütüdür. Göreviniz bizim haklı mücadelemize sahip çıkmaktır. Bunu yapamıyorsanız o koltukları terk edin. Biz buraya sendikamızı karalamaya değil, ona sahip çıkmaya geldik.” denildi.

İşçiler, “Biz bu dünyadaki bütün zenginliklerin kaynağı olan büyük ailenin — işçi sınıfının — bir parçası olduğumuzu biliyoruz.” diyerek, direnen tüm işçilere selam gönderdi.

“Birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız”

TPI işçileri açıklamalarında, 334 gündür grevde olan Temel Conta işçileriyle birlikte Digel Tekstil, Smart Solar, Tokat Şık Makas ve Gübretaş işçilerine dayanışma mesajı gönderdi.

Açıklama şu sözlerle sona erdi:

“Birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız. Sefalete, yoksulluğa, düşük ücretlere, işten atmalara, sendikal hak gasplarına teslim olmayacağız. Bir Amerikan tekelinin yıllarca emeğimizi sömürüp haklarımızı gasp ederek kaçıp gitmesine izin vermeyeceğiz. Biz işçi sınıfıyız, güçlü olan biziz, haklı olan biziz. Biz kazanacağız! İşçilerin birliği sermayeyi yenecek! Yaşasın TPI direnişimiz! Yaşasın işçilerin birleşik mücadelesi!”

“İşçiler burada, Petrol-İş nerede?”

Eylem, “Kahrolsun sendika ağaları!” sloganlarıyla sürdü. Bir işçi, Türk-İş üyesi işçilere seslenerek, “Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek vereceğiz, ya siz?” dedi.

Konuşmada, “Cem Turan ve Petrol-İş İzmir yönetimi, sendikal bürokrasinin işçinin hakkını yenmesine göz yummuştur. Sendika biziz!” ifadeleriyle tepki gösterildi.

Basın açıklamasının ardından TPİ isçilerinden bir heyet meclise giderek sorunlarını aktarıp, derhal çözüm istediklerini belirten görüşmeler gerçekleştirecek.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu