
Los Angeles’ta Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) birimlerinin gözaltı operasyonlarına tepki olarak başlayan protestolar, dördüncü gününe girerken şiddetli çatışmalarla tırmanıyor. Başkan Trump’ın 2 bin kişilik Ulusal Muhafız birliğini kente göndermesi, yalnızca eylemlerin değil, federal ve eyalet yönetimleri arasındaki yetki krizinin de fitilini ateşledi.
Uzun namlulu silahlarla saldırı
Yaklaşık 300 kişilik ilk Ulusal Muhafız birliği, uzun namlulu silahlar ve zırhlı araçlarla birlikte Los Angeles şehir merkezine konuşlandırıldı. Protestoların yoğunlaştığı Metropolitan Tutukevi çevresinde konuşlanan birlikler, plastik mermi ve gaz bombalarıyla eylemcileri dağıtmaya çalıştı. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler ise tepkiyle karşılandı.
Los Angeles Polis Departmanı (LAPD), izinsiz toplanmaların “yasadışı” sayılacağını ve göstericilerin gözaltına alınacağını duyurdu. Şimdiye dek onlarca gösterici gözaltına alınırken, çatışmalar birçok noktaya yayıldı.
Trump: Ülkeyi böldürmeyeceğiz
Trump, protestolara ilişkin yaptığı açıklamada, yaşananları “isyan” olarak nitelendirdi ve “ülkeyi böldürmeyeceğiz” dedi. 1807 tarihli İsyan Yasası’nı devreye sokabileceği sinyalini veren Trump, “Kanun ve düzen için ne gerekiyorsa yapacağız” ifadesini kullandı.
Trump, California Valisi Gavin Newsom ile yaptığı 40 dakikalık telefon görüşmesini aktararak, “Bakın, bununla ilgilenmeniz gerek, aksi takdirde asker göndereceğim” dediğini söyledi. Trump, Newsom’u “beceriksiz” olmakla suçladı.
Vali: “Bu bir iç kriz değil, üretilmiş kaos”
Trump’ın Kaliforniya yönetimini bypass ederek orduyu devreye sokması, eyalet yönetimi tarafından sert biçimde eleştirildi. Vali Gavin Newsom, federal müdahalenin “yasadışı, ahlaksız ve anayasaya aykırı” olduğunu belirterek bu uygulamaya karşı dava açacaklarını duyurdu:
“Bu bir iç kriz değil, Trump tarafından üretilmiş bir kaostur. Hukukun üstünlüğü adına bu emri yargıya taşıyacağız.”
Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass da askeri müdahalenin “halkta korku ve paniğe neden olduğunu, gerilimi artırdığını” ifade etti.
Demokrat valilerden ortak bildiri
Bir grup Demokrat vali, Trump’ın Ulusal Muhafızları eyalet onayı olmadan devreye sokmasını ortak bir bildiriyle eleştirdi. Bildiride, “Valiler kendi Ulusal Muhafızlarının başkomutanıdır. Federal hükümetin bir eyalete danışmadan asker konuşlandırması hem etkisiz hem tehlikelidir” denildi.
Öte yandan, Güney Kaliforniya’daki Camp Pendleton üssünde bulunan 500 deniz piyadesinin de olası bir saldırı için hazır bekletildiği açıklandı.
Protestolar yayılıyor
Los Angeles’ta başlayan protestolar, San Francisco başta olmak üzere eyaletin diğer kentlerine de yayılmaya başladı. San Francisco’da, Göçmenlik Dairesi (OCE) önünde toplanan yüzlerce kişi, Los Angeles’taki saldırıları protesto etti. Polis barikatlarını aşmak isteyen eylemcilere saldırı gerçekleşti, en az 60 kişi gözaltına alındı.
Seyahat yasağı kararı yürürlükte
Trump yönetiminin göçmen politikasını sertleştirme adımları bunlarla sınırlı kalmadı. 5 Haziran’da imzalanan ve 12 ülkeyi kapsayan seyahat yasağı da yürürlüğe girdi. Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen vatandaşlarının ABD’ye girişine resmen yasak getirildi.
Tarihi bir yetki krizi mi?
Trump’ın California Valisi’nin onayı olmadan Ulusal Muhafızları devreye sokması, 1965’ten bu yana ilk kez gerçekleşen bir uygulama olarak kayıtlara geçti. Normal şartlarda, bu birlikler eyalet valilerinin yetki alanında bulunuyor ve olağanüstü hâllerde devreye alınıyor. Ancak Trump, savaş veya ulusal acil durum ilanı hâlinde doğrudan komuta yetkisini elinde bulunduruyor.