
Tüm Köy Sen Merzifon şubesi, kanun teklifi ile ilgili kampanyayı basın açıklaması ile başlattı.
“Üretici köylüler hak ettiği desteği hiçbir zaman almadı”
Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ile başlayıp bu güne kadar gelen süreçte, desteleme uygulamaları değişse de ülke tarımı ve üretici köylülerin bütçeden ihtiyaçları olan ve hak ettikleri desteği hiçbir zaman alamadığına dikkat çekilen açıklamada; “Alan bazlı destekten vazgeçilirken destekleme kalemlerini artırıyoruz denilerek, uygulamaya sokulan mazot ve gübre desteği de bugün terk edildi. Şimdide alanbazlı katsayılı destek sistemine geçildi. Yıllar içinde desteklemenin adı, yöntemi değişse de bütçeden tarım desteklemelerine ayrılan payın her yıl miktarı artıyormuş gibi görünse de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) yani milli gelir içindeki payı düştü. Mevcut iktidar tarafından 2006 yılında çıkarılan tarım kanununda, bütçeden artım desteklerine ayrılan pay GSYH’nın yüzde 1’inden aşağı olamaz denmesine rağmen bugüne kadar hiçbir zaman tarım destekleri yüzde 1’i bulmadı. Son yıllarda yüzde 0,3 (yani binde 3) seviyelerine kadar geriledi” denildi.
2003/5868 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine akaryakıtın ÖTV’sinin sıfıra indirildiği ifade edilen açıklamada; “Gemilere yatlara, teknelere mazot ÖTV’siz verilirken, 86 milyon ülke insanın sofrasındaki gıdayı üreten köylülere verilmiyor” ifadelerine yer verildi.
“‘Çiftçimizin yanındayız, zararlar karşılanacak’ sözleri hoş bir seda olarak kalıyor”
“Emek verip ter dökerek üreten biziz ama ürünün fiyatını aracı, tüccar, ihracatçı ve sanayici belirliyor” denilen açıklamada şu ifadeleri yer verildi; “Zirai don, kuraklık, sel vb tüm afetlerde köylü kaderi ile baş başa bırakılıyor. Çiftçimizin yanındayız, zararlar karşılanacak sözleri hoş bir seda olarak kalıyor. Yaşanan felaketler sonrası açıklanan zarar tazmin rakamları da zararı karşılamıyor. Yoksul, küçük üretici köylülerin tarım üretimine devam etmesini teminat altına almak üzere borç silme ve nakdi yardım yapılması ise hiç gündeme bile alınmıyor”
“Maden şirketlerinin talan ve tahribatına açan yasanın iptal edilmesini istiyoruz”
“Tüm Üretici Köylüler Sendikası (TÜMKÖYSEN) olarak ülke tarımını çökerten bu uygulamalara karşı sesimizi yükseltiyoruz” denilen açıklamada şunlar söylendi; “Tarım desteklerinin artırılması, Tarım girdilerinde ÖTV ve KDV’nin kaldırılması, tarım ürünleri fiyatını üretenler olarak biz köylülerin belirlemesi, ithalata son verilmesi, afetlerden zarar gören köylülerin zararlarının gerçek anlamda karşılanması ve başta tarım alanları olmak üzere mera ve yaylaların maden şirketlerinin talan ve tahribatına açan yasanın iptal edilmesini istiyoruz.
Bu sorunlar üzerinden aşağıdaki taleplerle Ekim ve Kasım aylarında ülkenin her yerinde imza toplayacağız. Başlattığımız imza kampanyasına başta köylüler olmak üzere işçi emekçileri katılmaya çağırıyoruz.”
“Tarım girdilerinden ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergiler kaldırılmalıdır”
Evrensel’in geçtiği habere göre; Açıklamada başta mazot olmak üzere tarım girdilerindeki (ÖTV, KDV gibi) dolaylı vergilerin kaldırılması için hazırlanan 9 maddelik yasa teklifi sıralanarak tüm milletvekillerinden destek talep edildi.
Hazırlanan 9 maddelik yasa teklifi şöyle;
- Bütçeden tarıma ayrılan pay Tarım Kanununda belirtilen “GSYH’nın % 1’inden aşağı olamaz hükmüne uygun olarak artırılmalı ve GSYH’nın (Milli Gelirin) % 1’inin üzerine çıkarılmalıdır.
- Mazot başta olmak üzere ilaç, gübre, yem gibi tüm tarım girdilerinden ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergiler kaldırılmalıdır.
- Tarım ürünleri fiyatı, ürünü üreten köylüler ve örgütleri tarafından belirlenmelidir. Alım fiyatları da Maliyet+yüzde 25 kâr+ yüzde 25 refah payı üzerinden hesaplanmalı ve açıklanan fiyat taban fiyat olarak belirlenmeli ve altında ürün alım fiyatı dayatması yasaklanmalıdır.
- Çiğ süt fiyatı belirlenirken 1 litre sütle en az 1,5 kg yem alınabilecek bir fiyat belirlenmelidir.
- Elde edilen gelirle hayvancılık desteklenecek denilerek ithal edilen hayvanların besici köylülere yüksek fiyattan satılmasına son verilmelidir.
- Yaylaların ıslahında kullanılacak denilerek yaylalara çıkan hayvan yetiştiricilerinden para alınmasına son verilmelidir.
- Tarım ürünleri fiyatının ithalatla baskılama yöntemine son verilmelidir. İthalat durdurulmalı ve üretimi artırmak üzere desteklemeler artırılmalıdır.
- Zirai don, kuraklık, sel ve yangın gibi doğal afetlerden zarar gören yoksul-küçük üretici köylülerin zararları karşılanmalı, geçimini sağlamak ve üretime devam etmek üzere nakdi yardım verilmelidir. Tarım Kredi ve Bankalara olan borçları silinmelidir.
- Tarım alanlarını, meraları, yaylaları ve ormanları maden şirketlerinin talan ve tahribatına açan “maden yasası” iptal edilmelidir.



