Gazeteci ve ekoloji aktivisti Hakan Tosun’un katledildiğini öğrenmiş bulunuyorum; hem büyük bir üzüntüyle hem de öfkeyle.
Yıllardır Kaz Dağları’ndan Akbelen’e, oradan Kurtderesi’ne kadar emekçilerin yürüttüğü ekoloji mücadelesinin takipçisi bir gazetecinin katledilmiş olması gerçekten hem çok üzücü hem de çok öfkelendirici.
Üstelik Tosun, darp edildikten sonra hastanede tedavisi bekletilerek, yani kaybolduğu 12. saatten itibaren başlayan bir dizi bilinçli ihmal zinciri sonucunda göz göre göre katlediliyor. Bulunması için gerekli çaba sarf edilmiyor; hastanede tedavisi yapılmıyor, ailesine ulaşılmıyor. Cinayet anına ilişkin görüntüler kesilerek, seçilerek servis ediliyor, katiller korunup aklanıyor.
Tüm bu ayrıntılar, Hakan’ın hedef alınarak ve organizeli biçimde işlenmiş bir cinayet olduğuna dair birçok işaret barındırıyor.
Tüm bunlar ortadayken, dışarıda meslektaşlarımın ve ekoloji mücadelesi yürüten öznelerin sorduğu o soruyu ben de Bakırköy Hapishanesi’nden yeniden soruyorum:
#HakanTosun’aNeOldu?
Bu ülkede sosyalist ve muhalif basın, haber takibi sırasında sürekli engelleniyor; gazeteciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, haklarında davalar açılıyor, hatta katlediliyor.
Gerçekleri kamuoyuna taşıdığı için hedef alınan, seçilerek hedef haline getirilen, türlü saldırıya uğrayan sayısız gazeteci var.
Ve şimdi, yaptığı haber ve belgesellerle ekoloji mücadelesini kamuoyuna taşıyan bir meslektaşımız, devlet eliyle planlandığı anlaşılan bir cinayetle bizden koparılıyor.
Hakan Tosun’un katledilmesinin ardından, bu cinayetin ortaya çıkması için süreci takip etmeye, gelişmeleri duyurmaya ve gerçeğin ortaya çıkması için “Hakan Tosun’a ne oldu?” demeye devam edeceğiz.
Aynı zamanda ekoloji mücadelesini, işçi sınıfının direnişini, kadınların, LGBTİ+’ların ve Kürt halkının mücadelesini takip etmeye, yani gazetecilik yapmaya devam edeceğiz.
Bu cinayetlerle gazetecileri korkutup, talana ve ranta karşı verilen ekolojik mücadelenin haberleştirilemeyeceğini sanıyorlarsa yanılıyorlar.
Ben ve diğer basın emekçisi arkadaşım, gerçeğin peşinde olmayı ve onu halkla paylaşmayı sürdüreceğiz.
Çünkü ne yaparsanız yapın gerçekler devrimcidir!
