
13 Haziran’da İstanbul’da gazetecilere yönelik yapılan ev baskınlarında birçok gazeteci gözaltına alındı. Gözaltına alınan isimler Artvin’e götürülürken, üç gazeteci çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Gazeteciler Dicle Baştürk, Eylem Emel Yılmaz, Yavuz Akengin ve Sendika.org emekçisi Ozan Cırık, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.
Gözaltı ve tutuklama süreci hakkında bilgi edinmekte zorlanılırken, dosyaya kısıtlama kararı getirildi. Tutuklanan gazeteciler kilometrelerce uzaktaki hapishanelere gönderildi.
Tutuklu gazeteci Perihan Sevda Erkılınç, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nden gönderdiği mektubunda yaşananlara dair izlenimlerini ve meslektaşlarına dayanışma mesajını paylaştı. Erkılınç, gazeteciliğin kriminalize edilmesine tepki göstererek, tutuklanan gazetecilerin yalnızca halkın sesini duyurdukları için hedef alındığını belirtti.
Sevda’nın mektubu şöyle:
Ülkede gün geçmiyor ki sabaha gazetecilerin evlerine operasyon olmasın, göz altına alıp tutuklanmasın. Gün geçmiyor ki gazetecilik faaliyetleri “üyelik” için “delil” yapılmasın.
Geçtiğimiz günlerde evlere yapılan operasyonlarla birçok gazeteci gözaltına alındı, ardından 3 gazeteci tutuklandı. Tabii ben bunları tutsak bir gazeteci olarak Bakırköy Kadın Hapishanesinde takip etmeye çalıştım. Gazeteciler İstanbul’dan çeşitli adreslerden alınmış ve otobüslerle Artvin’e götürülmüştü ve dosyada kısıtlama olduğunu öğrendim.
Memlekette gazetecilik sürekli gözaltı tutuklama ve baskılarla hedefteydi ama son yıllarda bu durum çok daha boyutlu bir hal almış durumda. Haber takip etmek fotoğraf çekmek ve en son örnekte bir gazeteci veya basın kuruluşuna tercümanlık, çeviri yapmak göz altı sebebi.
Gazeteciler Dicle Baştürk, Eylem Emel Yılmaz ve Sendika.org emekçisi Ozan Cırık’da tutsak listesinde yerini aldı ve yine tabii ki gazetecilik faaliyetleri üyelik ile ilişkilendirilerek tutuklandı.
Operasyon ile yeniden gazetecilik hedefe alınarak gazetecilere gözdağı verilmek isteniyor.
Özgür basın emekçisi gazeteciler kamuoyunun, işçi sınıfının, kadın ve LGBTİ+ mücadelesinin, Kürt halkının, ekoloji isyanının sesi-soluğu olduğu için bu ses yine bu gözaltı ve tutuklama ile susturulmak isteniyor.
Ancak dün de olduğu gibi bugün de bu baskılar ile sonuç alınamayacak. Dosyada kısıtlılık da olsa, kilometrelerce öteye neden götürüldüğü öğrenilmese de ve yine ailelerinden çok uzak bir hapishaneye götürülse de gazeteciler ezilenlerin mücadelesini yazmaya devam edecek, devam edeceğiz!
Başta kadın gazeteciler olmak üzere tüm basın emekçilerine selamlar ve sevgiler!
Özgür günlerde haber yapmak dileğiyle.
Umutla dirençle
Perhan (Sevda) Erkılınç
Bakırköy Kapalı Kadın Hapishanesi B-6