EkolojiVideo Haber

VİDEO – HABER | Diyarbakır Birkleyn Mağaraları’nda tarih talan ediliyor!

Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki birinci derece arkeolojik sit alanı olan Birkleyn Mağaraları, taş ocağı faaliyetleriyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Diyarbakır Barosu Çevre Komisyonu, Lice ilçesinde bulunan Birkleyn Mağaraları’nda devam eden taş ocağı ve kırma-eleme tesisi faaliyetlerine karşı bir basın açıklaması yaptı. Açıklama sırasında jandarma engeliliyle karşılaşıldı ve hak arayan köylülerle jandarma arasında tartışma yaşandı. Jandarma alanda toplanan köylüleri dağıtmaya çalıştı. Ancak köylüler geri adım atmadı; alandan ayrılmayı reddetti.

Açıklamayı ise komisyon üyesi Ahmet İnan, okudu.

Neolitik çağdan bu yana insanlık tarihinin izlerini taşıyan Birkleyn Mağaraları, yazıtlar, kitabeler, mezarlar ve antik kent kalıntılarıyla eşsiz bir tarihsel hafıza barındırıyor. Açıklamda, tescilli birinci derece arkeolojik sit alanı olan bu bölgenin, sermaye çıkarları uğruna yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Taş ocağı ve kırma-eleme tesisinin evrensel insanlık tarihini geri dönüşü olmayan bir şekilde tahrip ettiği vurgulandı.

Ekolojik ve sosyal yıkım

Projenin yalnızca tarihi mirası değil, aynı zamanda bölgenin ekolojik dengesini ve yerel halkın yaşam alanlarını tehdit ettiği ifade edildi. Abalı, Hedik ve Örtülü köylerinin su kaynaklarının taş ocağı faaliyetleri nedeniyle ciddi risk altında olduğu belirtildi. Ayrıca, bölge halkının sosyalleşme ve dinlenme alanı olarak kullandığı mesire alanının da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ifade edildi.

Ahmet İnan, bu faaliyetlerin yerel halkın geçim kaynaklarını ve sosyal yaşamını derinden etkilediğine dikkat çekerek, “Bu proje, evrensel insanlık tarihini sermayenin kirli çıkarlarına kurban ediyor,” dedi.

Yetkili kurumlar talana sessiz!

Diyarbakır Valiliği, Lice Kaymakamlığı ve Kültür Varlıkları Koruma Müdürlüğü’nün bu talana sessiz kaldığına dikkat çekilerek, ilgili kurumların tarihi ve doğal değerleri koruma sorumluluğunu yerine getirmediği vurgulandı. Bu sessizliğin bir tarih ve yaşam kırımına yol açtığı ifade edildi.

İnan, “Bu yıkımın durdurulması için kararlı bir mücadele yürüteceğiz. Kamu yetkililerini bu vahim hatadan dönmeye çağırıyoruz,” dedi.

Yasal dayanaklar ve kanunsuz faaliyetler

658 sayılı İlke Kararı’nın “Arkeolojik Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları” başlıklı 1. maddesine atıfta bulunan İnan, “Bu karara göre, Birkleyn Mağaraları gibi birinci derece arkeolojik sit alanlarında hiçbir yapılaşmaya izin verilemez. İmar planlarına bu yönde şerh düşülmesi gerekir. Bilimsel amaçlı kazılar dışında herhangi bir kazı yapılamaz; taş, maden ya da kum ocağı açılamaz. Ancak mevcut faaliyetler bu yasal düzenlemelere aykırı bir şekilde sürdürülüyor. Antik kent ve mezarlık kalıntılarının bulunduğu dağ yamacı saat saat yok ediliyor,” diye konuştu.

Hukuki ve toplumsal mücadele başlatıldı

Diyarbakır Barosu, bu kanunsuz talan faaliyetinin derhal durdurulması için hukuki süreç başlattığını duyurdu. Lice halkı, Abalı, Hedik ve Örtülü köylüleri, demokratik kitle örgütleri, halkın belediyeleri ve Kent Ekoloji Meclisi ile birlikte bu yağmaya karşı kararlı bir duruş sergileneceği belirtildi. Baro, halkın haklı mücadelesinin yanında yer alacağını ve bu yıkımın son bulması için tüm hukuki ve demokratik yolları kullanacağını kamuoyuna ilan etti. Açıklamada, kamuoyunun da bu talanı durdurmak için duyarlılık göstermesi gerektiği vurgulandı.

Evrensel miras için çağrı

Birkleyn Mağaraları’nın korunması yalnızca bölgesel değil, evrensel bir sorumluluk olarak görülüyor. Bu alan, insanlık tarihinin en önemli miraslarından biri olarak kabul ediliyor. Diyarbakır Barosu, bu mirasın korunması için yerel halk ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde hareket etmeye devam edeceğini belirtti. Yetkili kurumlara bu vahim hatadan dönmeleri için acil çağrı yapılırken, kamuoyundan da sürece destek vermesi istendi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu