Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Hasandin Yaylası’nda yapılmak istenen maden ocağına karşı köylülerin başlattığı direniş devam ediyor. Yargı yoluna başvuran köylüler, projeye karşı kararlı duruşlarını sürdürüyor. Bölgedeki 6 mahalle ve yüzlerce mezrayı etkileyecek olan maden projesi, ekosisteme zarar vereceği gerekçesiyle halk tarafından reddediliyor.
Direnen köylüler Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
‘Kirli ellerini üzerimizden çeksinler’
Yılın üç ayında Hasandin Yaylası’nda hayvancılık yapan Cengiz Yıldırım, geçimlerini yayladan sağladıklarını belirterek, “Planlanan madenden sadece Hasandin değil tüm Kulp zarar görecek. Mahalleliler göç etmek zorunda kalacak. Şimdiye kadar elimizi taşın altına koyuyorduk bundan sonra Hasandin için başımızı koymamız gerekiyor. Toprağına sahip çıkmayan bizden değildir. Kirli ellerini üzerimizden çeksinler” dedi. Projeyle Kürt coğrafyasının yok edilmek istendiğini belirten Yıldırım, “Buna direnmemiz lazım” diyerek köylülere çağrıda bulundu.
‘İzin vermeyeceğiz’
Köylülerden Mehmet Nevzat Can ise devletin, zenginlerin yanında olup fakir halkı ezdiğini ifade etti. Can, “Bu madeni yapabilmek için 4-5 yıldır bizimle uğraşıyorlar. Ama bu madenin yapılmasına izin vermeyeceğiz. Hasandin hayvanlarımızı otlattığımız yer, geçimimizi sağladığımız yayla. Madenle birlikte Kulp’ta göç de başlar” diye konuştu.
‘Canımızı veririz Hasandin’i vermeyiz’
Köylülerden Hikmet Yıldırım, madenin ekosisteme vereceği zararlara dikkat çekerek, bölgedeki bitki çeşitliliğinin yok olacağını vurguladı. Hidroelektrik Santrali (HES) projesiyle bölgedeki su canlılarının tükendiğini hatırlatan Yıldırım, “Maden yapılırsa siyanür ve kimyasaldan hiçbir şey kalmaz. Eskiden balık tutmaya giderdik o projeden sonra suda bir tane küçük balık bile kalmadı. O zaman cahildik bilmiyorduk. Ama artık biliyoruz ve bu sefer madene izin vermeyeceğiz. Canımızı veririz Hasandin’i vermeyiz” dedi.
‘Direnmekten vazgeçmeyeceğiz’
Köylülerden Muhammed Can Yakut ise maden projesiyle Hasandin’deki yaşamın sona ereceğini belirtti. “Hasandin’de tarım ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Kimseye peşkeş etmeyiz. Maden çıkarabilmeleri için bizi öldürmeleri gerekir. Suyumuz, doğamız ve dağlarımız yok olacak. Şirketler devletten güç alarak maden çalışması yapıyor. Ama biz direnmekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
