Meclis’e sunulması beklenen 11’inci Yargı Paketi’nin taslağında LGBTİ+’ları hedef alan, hapis cezalarının da önünün açıldığı önemli düzenlemelerin yer almasının gündemleşmesi üzerine, Yeni Demokrat Gençlik (YDG) sosyal medya hesaplarından bir açıklama yayınladı.
“Yasalarınıza da yasaklarınıza da sığmayız!”
YDG, yayınladığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
11. yargı paketinin taslağında LGBTİ+ varoluşuna karşı hapis cezası verecek düzenlemeler olduğu ortaya çıktı. Taslakta, ‘’Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’’, “Aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapmaları halinde bu kişilere, bir yıl altı aydan dört yıla kadar hapis cezası verilir’’ maddeleri bulunuyor.
Her fırsatta ilk başta ezilen kesimler üzerinden toplumu saflaştırma anlayışıyla hareket eden AKP-MHP iktidarı, içinde bulunduğu kriz derinleştikçe kendi bataklığına daha çok saplanmaya devam ediyor.Ancak bu kriz yalnızca AKP-MHP iktidarının içinde bulunduğu bir kriz değil, dünya genelindeki sermaye tekellerinin içerisinde bulunduğu çıkmazın bir sonucu olarak artan ve yayılan bölgesel savaşlara uygun bir toplum dizayn edebilmek için uyguladıkları politikalardan biri.
Bugün kadın ve LGBTİ+ sorununda sözde “daha ileri” olarak pazarlanan Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletlerinde aşırı sağcı, faşist siyasal partilerin yükselişte olması, hatta iktidara yerleşmeleri beraberinde hepsinin aynı cümleleri ezberlemiş gibi kadınlara, LGBTİ+’lara ve göçmenlere karşıt söylem ve politikalarını arttırmaları bir tesadüf değildir.
Burjuva demokrasinin tanıdığı özgürlük, burjuvazinin çizdiği sınırları geçene kadardır.
Çıkmaza girdiklerinde yine kendi pazarlarını genişletmek için ilk saldırdıkları işçi sınıfı ve tüm ezilen kesimler olur. Türk devletinin uzunca bir süredir izlediği siyasal hat da bunlardan bağımsız değildir. İçinde yaşamaya çalıştığımız yoksulluk, geleceksizlik çarkında faşizmin doğrudan hedef almadığı ve saldırmadığı tek bir kesim bile kalmadı.
İş cinayetlerinde, KYK’larda, kendi sokaklarımızda çalınan yaşamlarımız ve bunun karşısında eli kolu bağlanmış, hareket etmeyen, ses çıkartmayan bir toplam görmeyi hedefleyen iktidar var. Biz bu düzenin yaratmaya çalıştığı yalnızca kendini düşünen, bencil insanlar olmayacağız.
Çünkü biliyoruz ki yaşadığımız faşist baskılar, bizlere dayatılan geleceksizlik ancak örgütlü mücadeleyle yıkılabilir. Sokaklarımızdan, hayatlarımızdan, mücadelemizden vazgeçmiyoruz.
Faşizme Karşı Omuz Omuza!”
