YDG’nin çağrısıyla düzenlenen antifaşist yürüyüş, Stuttgart Feuerbach Bahnhof’da başladı. Toplanma alanında gerçekleştirilen ilk konuşmalarda, yürüyüşün artan faşist ve militarist politikalara karşı örgütlendiği vurgulandı.
Yürüyüşe çok sayıda antifaşist, enternasyonal ve gençlik örgütü katılım sağladı.
Toplanma alanında yapılan konuşmalar sonrasında yürüyüş başlatıldı. yürüyüş boyunca sık sık faşizme karşı sloganlar atıldı.
Yürüyüşte YDG adına yapılan açıklamada, gençliğin faşizme, militarizme, savaş politikalarına ve ırkçı saldırılara karşı birleşik mücadeleyi büyütmesi gerektiğinin altı çizildi.
Konuşmada, özellikle savaşların derinleşmesiyle birlikte gençliğe yönelik saldırıların arttığı, zorunlu askerlik dayatmasıyla gençlerin “sermaye için ölmesinin ve öldürülmesinin” hedeflendiği ifade edildi.
Ayrıca Filistin ve Kürdistan’daki direnişleri selamlayarak enternasyonal mücadelenin zorunlu olduğuna dikkat çekti.
Eylem boyunca çeşitli enternasyonal örgütlerden temsilciler de söz aldı.
Konuşmalarda, Avrupa genelinde yükselen aşırı sağ politikalar, devlet şiddeti, göçmenlere yönelik baskılar ve polis saldırıları eleştirildi. Buna karşı gençliğin “sokağı terk etmeyeceği, mücadeleyi büyüteceği” vurgulandı.
Oldukça coşkulu geçen yürüyüş, sloganlar ve alkışlarla festival alanında son buldu.
Festivale Gençliğin Katılımı Yoğundu
Festival programı saat 15.00’te salonun tamamen dolmasıyla başladı.
Gençlerin festivale yoğun katılım gösterdiği gözlemlendi. Açılışta YDG tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimi sunuldu. Sinevizyonda gençlik eylemlerinden görüntüler, farklı politik mücadele süreçlerinden kesitler yer aldı.
Sinevizyonun ardından sunucular tarafından festivalin açılış konuşması gerçekleştirildi. Konuşmada Avrupa’da derinleşen ekonomik kriz, militarizmin güçlenmesi, göçmenlere yönelik saldırıların artması ve faşist partilerin yükselişine değinildi.
Festivalin, bu saldırılara karşı gençliğin kültür-sanat alanında örgütlenmesi için önemli bir zemin yarattığı belirtildi. Artan baskılar karşısında gençliğin pasifleşmesine izin verilemeyeceği, aksine örgütlü karşı koyuşun büyütülmesi gerektiği vurgulandı.
Konuşmanın ardından devrimci kültür ve sanatı büyüten sanatçılar ile demokrasi ve devrim mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.
Saygı duruşunun ardından program, politik rap sanatçısı TENOR’un sahne almasıyla devam etti.
TENOR’un performansı salondaki gençler tarafından coşkuyla karşılandı. Ardından ATİK temsilcisi sahneye çıktı. Yapılan konuşmada Avrupa’da artan ırkçı saldırılara, devletlerin baskıcı politikalarına ve savaşlara değinildi.
Ortak mücadelenin büyütülmesi gerektiğini belirten ATİK temsilcisi festivalin antifaşist mücadele içerisindeki önemini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı. Konuşmanın ardından Frankfurt KAGEF Derneği bünyesinde çalışmalarını sürdüren Govenda Hevindar halk oyunları ekibi sahne aldı.
Ekibin ritmik ve enerjik performansı izleyicilerden yoğun alkış topladı.
Festivalde Yeni Demokrat Gençlik tarafından gönderilen selamlama mesajı da okundu. Mesajda dünyada artan silahlanma, yükselen savaş bütçeleri ve bu politikaların bedelini halkların ödediği vurgulandı. Saldırıların önümüzdeki süreçte daha da artacağı belirtilirken, buna karşı mücadelenin büyütülmesinin zorunlu olduğu dile getirildi.
Mesajın sonunda 33. Gençlik, Kültür ve Sanat Festivali’nin coşkuyla geçmesi temenni edildi.
Selamlama mesajının ardından sahneye çıkan La Liberta, devrimci marşlar ve politik ezgilerle festival atmosferini daha da yükseltti.
Programın devamında Yeni Kadın adına hazırlanan açıklama okundu.
Açıklamada, kadınlara yönelik şiddet, patriyarkal saldırının ve devlet politikalarının kadınlar üzerindeki etkilerinin son dönemde savaş ve faşist politikalarla birlikte daha da arttığı vurgulandı. Özellikle genç kadınların mücadelesinin öneminin altı çizilerek tüm kadınlara örgütlenme çağrısı yapıldı.
Açıklamanın ardından festivale kısa bir ara verildi.
Ara sonrasında iki genç tarafından gerçekleştirilen keman ve şiir dinletisi büyük ilgi gördü.
Dinletinin ardından sahneye politik rap yapan Dahaflex & Erzin çıktı. İşçi sınıfı, göçmenlik, antifaşist duruş ve özgürlük temalarını işledikleri performansları salonda büyük coşku yarattı. Gençler sahne önünde toplanarak şarkılara hep birlikte eşlik etti ve festivalde heyecan doruğa ulaştı.
Bu performansın ardından Fransa Komünist Gençlik ile Komünist Yeniden İnşa Birliği (URC) adına konuşmalar yapıldı.
Her iki konuşmada da YDG ile yürütülen ortak çalışmaların değerine dikkat çekilirken, bu dayanışmanın daha da güçlendirileceği belirtildi. Açıklamanın sonunda Birleşik mücadelenin büyütülmesinin zorunlu olduğu vurgulandı ve festival selamlandı.
Programın son bölümünde sahne alan Çar Newa, festival coşkusunu zirveye taşıdı.
Grup, Kürtçe marşları ve parçaları ile sahne önünde uzun halayların kurdu. Çar Newa üyeleri yaptıkları kısa konuşmada festivali selamlayarak, devrimcilerin varlığının her zaman umut verdiğini ifade etti. Uzun süren halaylar, marşlar ve sloganlar festivalin finalini oluşturdu.
Gençler, “Faşizme karşı omuz omuza!” ve “Birlik, mücadele, zafer!” sloganlarını hep birlikte haykırarak festival programını sonlandırdı.
