17 Haziran 2025 tarihli resmi yazıyla üniversitelerin tıp fakültelerine bağlı hastanelere gönderilen talimatta, cinsiyet geçiş süreci için son 10 yılda başvuran kişilere dair kapsamlı bilgi istendi.
Yazıya göre; başvuran kişilerin reddedilip reddedilmediği, kabul edilip edilmediği, ameliyat edilip edilmediği, ayrıca kadın-erkek dağılımı ile birlikte karar süreçlerinin nasıl işlediğine dair açıklamalar, 18 Temmuz 2025’e kadar YÖK’e raporlanmak zorunda.
YÖK, bu verileri hangi amaçla talep ettiğine dair herhangi bir açıklama yapmazken, LGBTİ+ örgütleri ve hak savunucuları bu adımı doğrudan bir fişleme operasyonu olarak değerlendiriyor. Söz konusu talep, iktidarın uzun süredir sürdürdüğü LGBTİ+ karşıtı nefret politikalarına yeni bir halka eklerken, üniversitelerin sağlık birimlerini doğrudan hedef haline getiriyor.
Uygulama, hem mahremiyet hakkının ihlali hem de toplumsal cinsiyet kimliği temelinde ayrımcılık olarak eleştiriliyor.
Öte yandan talimatın, her yıl LGBTİ+’ların görünürlüğünü artırmak ve hak taleplerini yükseltmek için düzenlenen Onur Ayı içerisinde gönderilmesi de dikkat çekti.
LGBTİ+ örgütleri, hak savunucuları, bu zamanlamayı politik bir mesaj ve gözdağı olarak değerlendirirken, iktidarın LGBTİ+’lara yönelik sistematik baskılarını kurumsal düzeyde derinleştirme çabası olarak yorumluyor.
