Amed de cafe işleten 23 yaşındaki genç kadın emekçi R.K 8 Mart’ a dair düşüncelerini şöyle aktardı.
“Öncelikle 8 Mart Dünya emekçi kadınlar gününü selamlıyor ve “Jin Jiyan Azadi “felsefesiyle Tüm emekçi ve Ezilen kadınlar 8 Mart’ta eşit hak ve özgürlük talepleri için alanlara, meydanlara ve sokaklara davet ediyorum.8 Mart kadına biçilen rollere bir isyandır bu isyan 5 bin yıllık ataerkil zihniyete karşı verilen bir mücadeledir. Neolotik Ana tanrıça döneminin kapanmasıyla, İlk çağ tek tanrıcılık ataerkil dönemden başlayıp günümüz eril erkek egemen kapitalist sisteme kadar uzanan bu kadın sömürüsüne karşı devam eden mücadele de hiç bir zaman hak ve özgürlüklerimizi istemekten, haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kapitalist sistemin Kadını sömürdüğünü dile getiren K. devamında şunları söyledi,
“Günümüz erkek egemen kapitalist sistemde kadın eve kapatılmış, sosyal alanlardan uzaklaştırılmış, ne giyeceğine karar verilen, kaç çocuk doğuracağına, ne iş yapacağına, kiminle evlenileceğine, eve saat kaçta olunacağına karar verilen ve hür iradesi elinden alınmış bir kimlik ve rolde biz bu inkarcı ve cinsiyetçi eril zihniyete karşı her zaman mor isyan bayrağımızla alanlara çıkarak isyan ve başkaldırı da bulunacağız bize biçilen bu rolleri tanımıyoruz.
Hiç kimse bizim adımıza karar veremez ne baba ,ne koca ne de devlet, bıyıklı ve kravatlıların bizim hakkımızda hiç bir yasa ve karar alma hakkı yoktur. Her yıl yüz’ü aşan kadın cinayetlerinin yaşandığı bu ülkede tek suçlu erkek egemen ve cinsiyetçi politikalar yürüten sistemdir. Bin yıllardır kadın kimliği sömürüye maruz kalmıştır, savaşlarda en çok ezilenler kadınlar olmuştur yeri gelmiş ganimet malı sayılmış bunun en sıcak örnekleri IŞİD barbarlarının Kobaneyi işgal etmesiyle orada yaşayan kadınları ganimet malı olarak görmüş kara çarşaf ve burkalar giydirerek pazarlarda bir nesne olarak satmışlar ayrıca tek tanrıcılık inancın kadınlara getirmiş olduğu acılar ve kısıtlamalar bununla da bitmiyor ataerkil zihniyet kadına istediği gibi muamele de bulunabiliyor mesela çok eşliliği dayatabiliyor, kadının elinden miras hakkı, boşanma hakkı, çalışma hakkı tamamen alıyor. Kadınlara bir ev robotu olarak gören bu zihniyet kadında hep bir eksiklik olduğunu varsaymış işte “Aklı kısa”, “Elin hamuruyla erkek işine karışma”, “Kır dizini evinde otur”, “Kızını dövmeyen dizini döver” gibi cinsiyetçi söylemler kelamlandırmış. Kadını bir cinsel obje olarak gören bu kapitalist sisteme karşı hep birlikte haykıracağımız sihirli bir formülümüz var “Jin Jiyan Azadi” bu formül ile öz savunmayı beraber inşa edeceğiz” diye dedi.
“Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez”
Toplumun özgürlüğü kadının özgür olmasından geçer diyen K. devamında şunları kaydetti; “Alanlara daha bilinçli daha kararlı ve daha örgütlü bir şekilde buluşacağız ve hep birlikte Jin Jiyan Azadi serhılandıyla kapitalist eril sistemi sarsacak ve emekçi kadınlar olarak yaşamı emekle öreceğiz. Ben inanıyorum ki bu ülkeye Barışı kadınlar getirecek ,yeni İştarlar yeni puduheppalar doğacaktır ve sözümü şöyle bitirmek istiyorum “İnsanlık tarihi kadın ile başlar ve insanlık kadına yapılanlarla kaybeder” ,”Jin Jiyan Azadi”,”Sara Rojbin Ronahi”
